Rüya Nedir? Neden Rüya Görürüz?

Yazının altında acelesi olanlar için özet bilgi mevcut, ama biz yine de hepsini okumanızı öneriyoruz :)

Geçmişten günümüze insanlar gördükleri rüyaları hep merak etmiş ve bunların yorumlarını aramıştır. Hatta biz bile bazen çok etkileyici bir rüya gördüğümüzde tüm gün bunun etkisi altında kalırız. Fakat daha önce neden rüya gördüğümüzü hiç düşündük mü? Bugün Bilim Ayısı’nda sizlere neden rüya gördüğümüzü ve rüyanın nasıl bir şey olduğunu açıklıyoruz.

Rüya Nedir?

Tanımlayacak olursak rüya, uykunun en derin aşaması olan REM aşamasıyla bağlantılı görsel, işitsel algı ve duyguların tümüdür. Her ne kadar uzun bir zamanda gerçekleştiğini sansak da rüyalar, tahmin bile edemeyeceğimiz kadar hızlı gerçekleşir. Çok kısa rüyalarda bile çok uzun olduğunu düşündüğümüz değişik olaylar görmekteyiz. Bu sebeple de rüyada zaman kavramı oluşmamaktadır. 

Rüya süreci dediğimiz bu süreç, her gece yaklaşık 5 kere tekrarlanmaktadır. Uykunun ilk yarısında kısa süreli rüyalar görülürken uykunun derinliklerinde daha uzun rüyalar görülür. 

Rüya esnasında göz küresi hareketlerinde hızlanma görülür. Kas faaliyetleri yavaşlar ve daha sonra uykunun ilerleyen evrelerinde ise vücut hareket etmez. Kas aktivitesinin durmasıyla beraber, rüyada yaşanan olaylar gerçeğe hiçbir şekilde aktarılmaz ama rüyayı gören kişi bunu kendisi yaşıyormuş hissine kapılır.

Neden Rüya Görürüz?

Çok eski çağlarda insanlar gördükleri rüyalara fazlasıyla önemserlerdi. Mezopotamyalı krallar gördükleri rüyaları kil tabletlere yazıp yorumlatırdı. Zamanla diğer insanların da kolaylıkla rüyalarını yorumlamaları için ilk kez Antik Mısırlılar tarafından bir rüya tabir kitabı yazıldı. İçerisinde yüzün üstünde tabir bulunuyordu. İnsanlar zamanla bu rüyaları neden gördüğümüzü merak etmiş ve bilimsel araştırmalara başlamıştır, fakat günümüzde bile buna ait kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Fakat birçok teori ortaya atılmış. İşte ortaya atılan teorilerden bazıları...

1- Dileklerimizin gerçek olması için rüya görürüz

 20. yüzyılın başlangıcında Sigmund Freud isminde bir nörolog, gördüğümüz rüyaların ya da kabusların bilinçli gündelik yaşantımızdaki imgelerin derlenmiş bir şekli olduğunu, bunun yanında da bilinçaltımızdaki dileklerimizi gerçekleştirmekle ilgili sembolik anlamlar taşıdığını ileri sürdü. Freud, rüyamızdan uyandığımız an hatırladığımız her şeyin, bilinçdışındaki düşüncelerimizi, dürtülerimizi ve arzularımızı sembolize ettiği teorisini ortaya attı. Freud, bu hatırlanan şeyleri inceleyerek bilinçdışındaki içeriğin bilincimize erişip açığa çıkabileceğine ve bu içeriğin bastırılması sonucunda ortaya çıkan psikolojik sorunların çözülebileceğine inandı. 

2- Hatırlamak için rüya görürüz

Uyumak, zihinsel aktivitelerin verimini artırmak için çok iyi bir yoldur. Fakat bunun yanında uyurken rüya görmek çok daha iyidir. 

"2010 yılı içinde araştırmacılar, oldukça karışık bir labirenti geçmeye çalışan deneklerden ikinci denemeden önce uykuya dalıp labirenti rüyalarında görenler diğerlerine göre çok daha başarılı oldular." 

Bilim insanları, bazı hafıza işlemlerinin yalnızca uyku esnasında meydana geldiğini ve gördüğümüz rüyaların da bu yapılan işlemlerin bir sonucu olduğunu düşündüler.

3- Unutmak için rüya görürüz

Beynimizde sayısızca sinir bağlantısı bulunmaktadır. Tasarladığımız ve gerçekleştirdiğimiz her şey bu bağlantıları oluşturur. 1983 yılında bilim insanları tersten öğrenim denilen nöro-biyolojik rüya teorisinden yola çıkarak uyku esnasında ve özellikle uykunun en derin evresi adını verdiğimiz REM döngüsünde sinirsel bağlantılarınız beyin tarafından incelenir ve hiçbir işe yaramayacak olanları siler atar. Rüya görmemizin asıl nedeni olan bu unutma süreci olmadan, beynimiz gereksiz sinirsel bağlantılarla dolabilir ve bu unutulması gereken düşünceler organizma uyanıkken gerçekleşmesi gereken düşünme eylemini engelleyebilir.

4- Beynimizin devamlı çalışabilmesi için rüya görürüz

Sürekli aktiflik teorisine göre rüyalar, beynin düzenli bir şekilde iş yapabilmesi için hafızayı pekiştirip uzun ömürlü hafızalar meydana getirme ihtiyacından oluşur. Uyku anı, dışarıdan gelen bilgilerin belirli seviyelerin altına indiği zamanlardan biridir. Uyku anında beynimiz otomatik olarak hafıza depolarımızdan bilgi üretimini sağlar. Bu da rüyalarımızdan tattığımız hisler ve düşünceler şeklinde bizlere yansır. Başka bir şekilde rüyalarımız, beynimizin uyku anında aktive ettiği bir ekran koruyucusu sayılabilir. Gördüğümüz rüyalarla birlikte beynimiz tamamen inaktif duruma gelmez.

5- Prova yapmak için rüya görürüz

Rüyalarımızda sık sık tehlikeli ve korkutucu şeyler görmüşüzdür. İlkel içgüdü provası teorisine göre, bir rüyanın içeriği, rüyanın amacı için büyük önem taşır. Sokakta bir köpek tarafından kovalanmak ya da sokağın ortasında yapılı bir adamla dövüşmek tarzında rüyalar, kaç-kavga et içgüdülerimizi tecrübelerimize eklememizi sağlar. Gördüğümüz rüyalar sayesinde beynimiz, hayatımızda ihtiyacımız olursa diye bu içgüdüleri hazır ve güvenilir tutar. Bu durum sadece olumsuz şekilde olmaz; çok arzuladığınız bir şeyi de rüyanızda görebilirsiniz ve böylece beyniniz size bunun provasını yaptırmış olur.

6- İyileşmek için rüya görürüz

Beyin içindeki stres sinir ileticileri, uykunun en derin evresi olan "REM" bölümünde daha az aktiftir. Bu nedenle bazı bilim insanları, rüya görmenin amaçlarından birinin psikolojik açıdan iyileşmeyi sağlamak amacıyla olumsuz tecrübelerimizin bizlere verdiği acıyı azaltmak olduğunu ileri sürmektedirler. Zihinsel baskının fazla olmadığı rüyalarda travmatik olayları tekrar tekrar yaşamak, daha net bir bakış açısı ve psikolojik açıdan olayları sağlıklı yöntemlerle kavrama kabiliyetini sunar. Ruhsal hastalıklara sahip olan ve TSSR (bir tür psikolojik rahatsızlık) olan insanlar uyumakta büyük ölçüde zorluk çekerler. Bu nedenle bazı bilim insanları uyku azlığının bu hastalıkları tetikleyen bir unsur olduğunu düşünüyorlar.

7- Sorunlarımızı çözmek için rüya görürüz

Rüyalar sayesinde, beynimiz karşılaştığımız sorunları kavrayabilmek adına bize sınırsız sayıda çözüm senaryosu sunabilir. Bazen uyanıkken aklımıza gelemeyecek çözümleri bile rüyalarımızda görebiliriz. John Steinback adlı bilim insanı bu duruma "uyku komitesi" adını verdi ve sorunların çözümünde rüya görmenin etkisini ispat etti. Çok tanınmış bir kimyager olan August Kekule de aynen yukarıda anlattığımız gibi benzen molekülünün yapısını keşfetmişti.

Özet

Rüya genellikle, uykunun REM kısmında görülür ve uyku esnasında kas faaliyetleri neredeyse durmuştur. Rüyanın neden görüldüğü hakkında günümüzde kesin bir doğruya ulaşılamamıştır, fakat araştırmacılar bu konuda birçok teori ortaya atmışlardır. Teorilerden çıkarabileceğimiz ortak sonuç, rüyaları görmemizin nedeni uykudayken bilinçaltımızın beyinin kontrolü altında olması. Yani, kısaca sizin gün içerisinde yaşadığınız olayların, psikolojik durumunuzun, arzularınız ve düşüncelerinizin harmanlanıp beyninizden sizlere rüya şeklinde yansıyor olmasıdır.

KAYNAK

https://www.youtube.com/watch?v=2W85Dwxx218
https://www.bilgiustam.com/ruya-nedir-neden-ruya-goruruz/
https://bilimfili.com/neden-ruya-goruruz/
https://www.sabah.com.tr/ruya-nedir-neden-ruya-goruyoruz
https://www.neoldu.com/ruya-nedir-ve-nicin-ruya-goruruz-11215h.htm

Yorum Bırakmayı Unutma Lütfen :)

Yorumların bizim için değerli. Yazıyı okuduktan sonra yorum yaparak Bilim Ayısı'nın içerik kalitesine katkıda bulunabilirsin. Bu sayede biz de daha kaliteli içerikleri seninle daha hızlı paylaşabiliriz.

Sol üst köşedeki oka tıklayarak Anasayfa üzerindeki sosyal medya ikonlarından sosyal medyada bizi bulabilir ve ilgi çekici paylaşımlarımızı takip edebilirsin.

E-posta ile abone olarak yayınladığımız yeni içeriklerden ücretsiz haberdar olabilirsin.

Aklına takılan ve senin için araştırıp yayınlamamızı istediğin ne varsa yoruma konusunu bırakabilir ya da anasayfadaki "İletişim" menüsünden bize ulaşabilirsin.