Yazının altında acelesi olanlar için özet bilgi mevcut, ama biz yine de hepsini okumanızı öneriyoruz :)
Gebelik ve sonrasında anne adaylarının yaşadığı birtakım fiziksel ve duygusal değişimler meydana gelir. Bugün Bilim Ayısı'nda sizlere bu değişimlerden bahsedeceğiz.
Gebelik ve sonrasında anne adaylarının yaşadığı birtakım fiziksel ve duygusal değişimler meydana gelir. Bugün Bilim Ayısı'nda sizlere bu değişimlerden bahsedeceğiz.
Annelik
Tıp bilimi üremeyi
gittikçe daha karmaşık ve ileri bir teknolojiye emanet ederken,
psikoloji anneliği gene kadının vücuduna ve özellikle zihnine bırakır.
Gebelik gerçekten de bir kadının yaşamında, duyguları ve
çevresiyle ilişkileri açısından çok önemi bir dönemdir.
Her insanın kökeninde annelik ve annelik denen olay vardır.
Biyolojik tarih boyunca yaşanan bu olay ve onun fizyolojik
süreci hemen hemen hep aynı biçimde yinelenir.
Ama her anneliği yalnız bir başka kadının anneliğinden
değil, aynı kadının başka gebeliklerinden de ayırarak tümüyle özel bir deneyime
dönüştüren psikolojik ögeler vardır.
Gerçekten de kadın için her gebelik değişik özlem ve
düşlerle yüklü büyülü bir dönemdir; benzer biçimde annenin her çocuğuna karşı
duyguları da farklıdır.
Annelik doğumun gerçekleşmesinden çok önce başlayan uzun ve
karmaşık bir süreç olarak görülmelidir.

Gebelikte Vücut ve Zihin
Gebelikte bütün vücut değişime uğrar ve zihnin başlatarak
denetlediği bu değişikliğe kadının her yanı katkıda bulunur.
Doğa gebe kadını sanki geriye doğru itmekte, çocuğuyla bir
alışveriş yaşamasını, onu anlamasını sağlamak üzere bir yanını yeniden
çocuklaştırmaktadır.
Her gebeliğe çelişkili duygular eşlik eder.
Bir yandan herkeste var olan çocuksu gözlenme,
korunma, tehlikelerden uzak tutulma gereksinimleri, bir yandan da gözleme,
koruma ve büyümeye yardım etme gibi edilgenliği tersine çeviren bir annelik
içgüdüsü ortaya çıkar.
Gebelikte görülen bulantı, kusma gibi tipik belirtiler ve
sağlıksız bir çocuk doğurmak gibi bazı korkular ancak simgesel anlamlarının
dikkatle incelenmesi sonucunda değerlendirilebilirler.

Kız Çocukta Annelik
Kadın doğal annelik görevine, öncelikle kendi annesiyle olan
ilişkisinin rol oynadığı karmaşık bir
süreç aracılığıyla hazırlanır.
Her kız çocuğu kadınlık ve anneliği kendi annesinden
öğrenir; o ilk örneği izleyerek gelecekteki kadın ve anne kimliğini oluşturur.
Evcilik oynayan, tipik anne baba rollerini üstlenerek onları
taklit eden çocuklar zengin bir iç deneyim yaşarlar.
Bir yandan benzeşme, bir yandan da farklılaşma süreçlerinin
etkili olduğu bu evrimsel aşama onları bireysel sınırlarını ve alanlarını
bulmaya götürür.
Gerçekte bu ‘’oyun’’
bütün yaşam boyunca sürebilir.
Her annelik de iç dinamikleri harekete geçirir; çünkü
geçmişin ruhsal deneyimleri kimlik gelişiminin en eski yönleriyle sıkı sıkıya
bağlantılıdır.
Doğumda Ağrı
Doğum, bu deneyimi olgun ve bilinçli bir biçimde bütün
boyutlarıyla göğüslemek isteyen kadına kendi kendisiyle karşılaşması için eşsiz
bir fırsat tanır.
Fiziksel ağrıya katlanmak sıkıntı ve korku yaratır; oysa
etkin bir katılımla ağrıya dayanmak insana güç verir, onu büyütür.
Doğum ağrısı bütün öbür ağrılardan farklıdır.
Aralıklıdır, şiddetlidir, bir amaca yöneliktir, ne olursa
olsun bir mutluluk ağrısıdır.
Doğumda ruh sağlığı koruyucu önlemlerle ağrıya karşı
çözümler ve buna bağlı duyguları deneleme yolları bulunabilir.
Belirli egzersizlere dayanan solunum eğitimi kasları
gevşetmeye yöneliktir.
Bu gevşeme annenin vücudunun doğal işlevine dönerek doğumu
daha sakin karşılamasını sağlar; huzur ve özdenetimin koşulları yaratır.
Güvensizlik ve korku ise ağrının ve buna bağlı yardım
isteminin ortaya çıkmasındaki temel ruhsal ögelerdir.
Bu yönde bir psikoloji girişim anne ve çocuk için kısa ve
uzun dönemde bir güvence olabilir.

Psikolojik Bilginin Önemi
Gebeliğin ve yaklaşan doğumun yol açtığı bütün bu
etkileşimin bilinerek kabul edilmesi, annenin ayrılık kaygısını aşmasına
yardımcı olabilir.
Böylece bebeğinden ayrılma kaygısının iç sıkıntısına
dönüşmesi ya da ‘’gebelik süresi’’ni olumsuz etkilemesi önlenebilir; tersi
durumda ne pahasına olursa olsun onu atma ya da vücudunda tutma yönündeki gizli
bir istek bu sürenin anneye anlaşılamaz bir biçimde çok uzun ya da çok kısa
gelmesine yol açabilir.
Doğum kadının bir daha hiçbir zaman kendisiyle içinde
bütünleşmeyecek yeni ve yabancı bir varlıkla
karşılaşmak üzere olduğu andır.
Aynı anda düşşellikle gerçeklik arasındaki yoğun etkileşim
ruhsal ve düşsel ilişkilere gerçek ilişkilerin de eklenmesini sağlar.
Doğum çok zor bir geçiştir.
Ama bunun nedeni yalnızca yüzyıllardır doğumla birlikte
düşünülen tehlike ve bazen dayanılmaz hale gelen fiziksel ağrı değil, aynı
zamanda çok özel, güven verici ve kusursuz birlikteliğin bozulmasının da yol
açtığı ayrılık korkusudur.
Kadın çocuğunun ondan ayrıldığı bu anda kendi ayrılma süreci
ve kimliğiyle yeniden karşılaşır.
Anneyle çocuk arasındaki bedensel temas, ayrılık kaygısının
aşılmasına yardımcı olur.

Annenin Bebeğe İlk Yaklaşımı
Bazı anneler anneliği kabul etmede güçlük çeker ve bütün
sorumluluğu hekime ya da sağlık personeline yükleyecek biçimde davranır.
Bazıları ise gerektiği yerde bile ilgililere danışmak yerine
her türlü sorumluluğu tek başına yüklenmek ister.
Birçoğu çocuk bakımı konusundaki toplumsal-kültürel kabuller
nedeniyle bir yetersizlik duygusuna kapılır.
Bazıları da bebeklerini tümüyle yabancı hissettiklerinden
annelik içgüdüsüne sahip olamamaktan korkarlar.
Bebeğin nasıl beslenmesi, nasıl bir anne olunması gerektiğine ilişkin tartışmalara girişmek yerine annenin sorunlarını dinlemek ve kaygılarını
açıklamak onun hızla huzura kavuşmasına yardım eder.
Bazen anneye, bazen çocuğa ayrıcalık tanıyan değil,
ilişkilerini doğru yönlendiren çözümlerin bulunması bebeğin ruhsal sağlığı ve
vazgeçilmez hakkı olan kişiliğini geliştirmesi açısından çok önemlidir.
Özet
Özet
- Annelik doğumun gerçekleşmesinden çok önce başlayan uzun ve karmaşık bir süreç olarak görülmelidir.
- Gebelikte bütün vücut değişime uğrar ve zihnin başlatarak denetlediği bu değişikliğe kadının her yanı katkıda bulunur.
- Gebelik süresince yapılan belirli egzersizlere dayanan solunum eğitimi kasları gevşetmeye yöneliktir.
- Doğum ağrısı bütün öbür ağrılardan farklıdır. Aralıklıdır, şiddetlidir, bir amaca yöneliktir, ne olursa olsun bir mutluluk ağrısıdır.
- Kadın çocuğunun ondan ayrıldığı bu anda kendi ayrılma süreci ve kimliğiyle yeniden karşılaşır.
- Bebeğin nasıl beslenmesi, nasıl bir anne olunması gerektiğine ilişkin tartışmalara girişmek yerine annenin sorunlarını dinlemek ve kaygılarını açıklamak onun hızla huzura kavuşmasına yardım eder.
Kaynak:
Medicana Psikoloji Genel Sağlık Ansiklopedisi
c. 10 s;17-18
Yorum Bırakmayı Unutma Lütfen :)
Yorumların bizim için değerli. Yazıyı okuduktan sonra yorum yaparak Bilim Ayısı'nın içerik kalitesine katkıda bulunabilirsin. Bu sayede biz de daha kaliteli içerikleri seninle daha hızlı paylaşabiliriz.
Sol üst köşedeki oka tıklayarak Anasayfa üzerindeki sosyal medya ikonlarından sosyal medyada bizi bulabilir ve ilgi çekici paylaşımlarımızı takip edebilirsin.
E-posta ile abone olarak yayınladığımız yeni içeriklerden ücretsiz haberdar olabilirsin.
Aklına takılan ve senin için araştırıp yayınlamamızı istediğin ne varsa yoruma konusunu bırakabilir ya da anasayfadaki "İletişim" menüsünden bize ulaşabilirsin.
Yorumlar
Yorum Gönder