Gün geçtikçe
dünyadaki insan sayısı katlanarak artıyor ve arttıkça da meşguliyetlerimiz
çoğalıyor. Bu koşuşturmada günün nasıl geçtiğini anlayamamaya başlıyoruz, çünkü
günün 24 saati sanki artık yetmemeye başlıyor. Dolayısıyla bazılarımız,
uykusundan feragat etmek zorunda kalıyor. Uyku… Gündüzleri biyolojik saatin
azizliği sayesinde aklımıza gelmeyen, geceleri ve özellikle uyanış
saatlerimizde dünyanın en vazgeçilmez şeyi haline gelen o tatlı bağımlılık…
Hakkında o
kadar çok şey yazılıp çizildi ki artık sokaktaki insanlar bile bu konuda bir
görüş ayrılığına düşecek kadar fikir sahibi. Bir taraf, insanların günde asgari
bir zaman diliminde uykuda olması gerektiğini savunurken diğer taraf da
yorgunluğa bağlı vücudun ihtiyaç duyduğu kadar uykuda olması gerektiğini
savunuyor. Peki bu fikirlerden hangisi daha geçerli? Bilim insanları hangisini
kabul ediyor? Şimdi bu soruların cevaplarını arayalım…
Uyku İhtiyacı Yaşa Göre Değişir mi?
Sağlıklı bir
insanın aynı zamanda sağlıklı bir uyku düzenine sahip insan olduğunu rahatlıkla
söyleyebiliriz, çünkü uykunun insan sağlığına doğrudan bir etkisi vardır. Hatta
o kadar önemli ki, spor yapmak ve sağlıklı beslenmekle eş tutulabilir. O halde
sağlıklı yaşayabilmek için gereken asgari uyku süresi ne kadar olmalıdır?
Yaşlara göre uyku ihtiyacı da değişir mi?
Günde Kaç Saat Uyumalıyız?
Evet, uyku
ihtiyacı günlük yorgunlukla alakalı olduğu gibi yaştan yaşa da farklılık
gösterir. Yani bir bebeğin uyku ihtiyacı ile bir yetişkininki aynı
olmayacaktır. Mesela, 6-8 yaşlarındaki bir çocuk ortalama 9-11 saat uyumalıdır.
Ergenlik çağındakilerde de bu gereksinim 8-10 saat, yetişkinlerde 7-9 saat, 65
yaş ve üzeri yaşlardaki insanlarda bu süre 7-8 saatleri arasında değişkenlik
gösterebiliyor. Tabii bu belirtilen saatler çevreye göre ve kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir, bu da uyku kalitesi kavramını ortaya
çıkarıyor.
Yukarıda
belirttiğimiz uyku saatlerinin değişkenlik gösterebilmesi ve sabit bir uyku
süresinin gösterilememesi uyku kalitesi kavramıyla açıklanabilen bir şeydir.
Peki nedir bu uyku kalitesi ve neden bu kadar önemli?
Kaliteli Uyku Ne Kadar Önemli?
Cevap
aslında çok basit. Çünkü başımızı yastığa koyduğumuz süreden, yataktan
kalktığımız süreye kadar geçen zaman ideal bir uyku süreci olarak tanımlanamaz.
Çünkü uyku bölünmesi ya da hemen uyuyamama problemleri gibi derin uykuya
dalmamızı engelleyen faktörler uykumuzun kalitesini düşürür ve gün içinde
yorgun düşeriz. Bu sebeple kaliteli bir uyku süresi derin uyku süresi ile
doğrudan ilişkilidir. Derin uyumak, kaliteli uyumak olarak görülebilir. Bu
yüzden de kaliteli uyku çeken bir insan, yukarıda belirtilen sürelerden daha az da
uyusa kendi vücudu için yeterli olabilir. Tam tersine düşünecek olursak, kalitesiz
uyku çeken bir insan da daha uzun bir uykuya ihtiyaç duyacaktır.
Biyolojik Saatin Uykuya Etkisi Nedir?
Kaliteli
uyku, bir yönüyle biyolojik saatle de etkileşim içindedir. Biyolojik saat,
vücudun belli saatlere kendini zamanlaması olarak tanımlanabilir. Yani vücudumuz
gecenin belli saatlerinde kendini derin uykuda olacak şekilde ayarlamışsa
(mesela gece 12’de), o saatlerde derin uykuda olmama durumunda, kaç saat
uyunmuş olursa olsun vücudumuz gün içinde yorgun düşürecektir.
İdeal uyku
süresi ile ilgili çalışmalar daha yolun başında sayılmakta ve bu konunun hala
birçok bilinmeyeni var. İstatistiklere göre bir insan, hayatının üçte birini
uykuda geçiriyor ve buna rağmen uyku hakkında edinilen bilgiler hayli az görünüyor. Ancak
konu üzerinde yapılan araştırmalar ve gösterilen ilgi fazla olduğu için yakın
zamanlarda yeni bilgiler edineceğiz gibi görünüyor.
"2017 Nobel Tıp Ödülünü Kazanan Buluş: Biyolojik Saat" başlıklı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynak:
https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2015/feb/15/how-much-sleep-do-i-need-recommended-amounts-all-ages
Yorumlar
Yorum Gönder