Şu anki atların ilk yaşamış yani en eski atası olan Eohippus, torunları gibi otçuldu. İşte biz de bu otçul hayvanın sırlarını ortaya çıkaracağız ve Bilim Ayısı'nın bugünkü yazısında sizlerle bu hayvanı inceleyeceğiz. Sonuçta ne demiş atalarımız, "Bin bilsen de bir Bilim Ayısı'na danış."...
Günümüzde bindiğimiz, beslediğimiz ve sevdiğimiz atların ilk aşamasını simgeleyen hayvan olan Eohippus'un tarihi 55 milyon yıl önceye kadar dayanmaktadır.
Ağırlıklı olarak Eohippus topluluklarının yaygın olarak yaşadığı yerler Kuzey Amerika ve Avrupadır. "İlk at" adı verilen bu hayvanın soyu, bugünden yaklaşık 38 milyon yıl önce tükendi.
Şu an Eohippus'a dair elimizde kalan tek parça, onun kemik kalıntılarıdır (fosilleri). Arkeologlar yapılan kazılarda bulunan kemiklere bakarak yaptığı araştırmalarda bu türü hızlıca keşfetmeyi başardı.
Hatta bu hayvanın fosil kalıntıları incelenip küçük köpekler büyüklüğünde birkaç türü daha bulunduğu söylendi. Küçük dişlere sahip bu canlı, yumuşak bitkilerle beslenir ve diş yapısı şu an yaşayan atların ve diğer otçulların diş yapısına benzemektedir.
Fakat Eohippuslar'ın diş yapılarını, günümüz atlarından ve diğer otçullardan ayıran şey, dişlerinin onlara oranla daha küçük olması ve önlere doğru dümdüz dişlerin seyrekleşmesi ve diş yapısının biraz sivrilmesidir.
Eohippusların bir diğer farklı özellikleri de ayaklarındaki parmak sayıları. Bu canlıların arka ayaklarında üçer parmak, ön ayaklarında ise dörder parmak bulunduğu, fosillerine bakılarak anlaşılmıştır.
Bu ayakları daha da inceleyen arkeologlara göre, bu parmaklar bataklık alanlarında yürümeyi kolaylaştırmayı sağlamak için yanlara doğru açılıp yayılabiliyor.
Şaşırtıcı özelliklere sahip olan Eohippusların kafatasları da biraz farklı bir yapıda. Bu canlıların kafatasları, bedenlerine oranla çok daha uzundur.
KAYNAKÇA
Grolier International Americana Encyclopedia
Günümüzde bindiğimiz, beslediğimiz ve sevdiğimiz atların ilk aşamasını simgeleyen hayvan olan Eohippus'un tarihi 55 milyon yıl önceye kadar dayanmaktadır.
Ağırlıklı olarak Eohippus topluluklarının yaygın olarak yaşadığı yerler Kuzey Amerika ve Avrupadır. "İlk at" adı verilen bu hayvanın soyu, bugünden yaklaşık 38 milyon yıl önce tükendi.
Şu an Eohippus'a dair elimizde kalan tek parça, onun kemik kalıntılarıdır (fosilleri). Arkeologlar yapılan kazılarda bulunan kemiklere bakarak yaptığı araştırmalarda bu türü hızlıca keşfetmeyi başardı.
Hatta bu hayvanın fosil kalıntıları incelenip küçük köpekler büyüklüğünde birkaç türü daha bulunduğu söylendi. Küçük dişlere sahip bu canlı, yumuşak bitkilerle beslenir ve diş yapısı şu an yaşayan atların ve diğer otçulların diş yapısına benzemektedir.
Fakat Eohippuslar'ın diş yapılarını, günümüz atlarından ve diğer otçullardan ayıran şey, dişlerinin onlara oranla daha küçük olması ve önlere doğru dümdüz dişlerin seyrekleşmesi ve diş yapısının biraz sivrilmesidir.
Eohippusların bir diğer farklı özellikleri de ayaklarındaki parmak sayıları. Bu canlıların arka ayaklarında üçer parmak, ön ayaklarında ise dörder parmak bulunduğu, fosillerine bakılarak anlaşılmıştır.
Bu ayakları daha da inceleyen arkeologlara göre, bu parmaklar bataklık alanlarında yürümeyi kolaylaştırmayı sağlamak için yanlara doğru açılıp yayılabiliyor.
Şaşırtıcı özelliklere sahip olan Eohippusların kafatasları da biraz farklı bir yapıda. Bu canlıların kafatasları, bedenlerine oranla çok daha uzundur.
KAYNAKÇA
Grolier International Americana Encyclopedia
Yorumlar
Yorum Gönder